Değer Artış Kazancı Nedir?

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80’inci maddesinde yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazancı olarak değerlendirileceği hüküm altına alınmış olup bu kazançlar;

1. İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.
2. 70’inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
3. Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanunî mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
5. Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70’inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.).

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz* karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan kazançların tamamı ile bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 (323 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 1.1.2023 tarihinden itibaren 55.000 TL.) Yeni Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.
Faaliyetine devam eden ticarî bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticarî işletmeye dahil amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticarî kazanç sayılır ve bunlara ticarî kazanç hakkındaki hükümler uygulanır.

Değer artış kazançlarına ilişkin idarenin vermiş olduğu görüşler aşağıdaki gibidir.

1- “28.09.2001 tarihinden itibaren “Şehir içi, banliyö ve kırsal alanlarda kara yolu ile personel, öğrenci vb. grup taşımacılığı” faaliyetinden dolayı gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olmanız nedeniyle, söz konusu devir işleminden elde edilen gelirin ticari kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmekte olup, Kanunun mükerrer 80’inci maddesinde belirtilen değer artış kazancı istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.” (84974990-130[KDV4-H-1-2018/48]-E.77067)

2- “232 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “5-Geçici İlmühaberler” başlıklı bölümünde, “Bilindiği üzere geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kâr payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir.
Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; tek ortağı olduğunuz şirketin ortaklık payını temsilen 1/11/2019 iktisap tarihli geçici ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra satılması durumunda Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre değer artışı kazancı oluşmayacaktır. Diğer taraftan söz konusu ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren iki yıl geçmeden satılması durumunda elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirileceği tabiidir.” (37538499-120[80/2019-1]-7794)

3- “Ticari faaliyet bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerekmektedir.
Gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir.
29/5/2014 tarihinde tarafınızca iktisap edilen ve 4 pay şeklinde parsellenerek 7/9/2015 tarihinde tapuya arsa olarak tescil edilen taşınmazların iktisap tarihinden (7/9/2015) itibaren 5 yıl geçtikten sonra (2021 yılında) satılması halinde elde edilen kazancın değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.” (E-85550353-120.01.02.05[2021]-27482)

4- “Anılan Kanunun (193 Say. Kanun) 81’inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergileme yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; adi ortaklığınızı aktif ve pasifiyle bir bütün halinde ……………. devretmeniz durumunda bu devir nedeniyle Gelir Vergisi Kanununun 81’inci maddesi hükmünden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.” (E-62030549-120-474397)

5- “eşiniz ile aranızda sözlü olarak yapmış olduğunuz anlaşmaya istinaden, tapuda eşiniz … adına kayıtlı olan ve belirli bir bedel ödeyerek satın aldığınız söz konusu gayrimenkulün iktisap tarihi; gayrimenkulün 03.08.2017 tarihinde tapuda adınıza tescil edildiği tarih kabul edilecek olup; dairenin iktisap tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde (05.03.2020) elden çıkarılması nedeniyle elde edilen kazancın değer artışı kazancı hükümleri çerçevesince vergilendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, elden çıkarmış olduğunuz gayrimenkulün iktisap bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunca belirlenen üretici fiyat endeksindeki artış oranının %10 veya üzerinde olması şartıyla endeksleme yapılmak suretiyle artırılarak tespit edileceği, söz konusu gayrimenkulün satışından elde edilen hasılattan; elden çıkarılan malın iktisap bedeli ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve uhdenizde kalan giderlerin, ödenen vergi ve harçların indirilmesi sonucunda kalan tutarın ilgili yıl için belirlenen istisna (2020 takvim yılı için 18.000 TL) miktarını aşması halinde aşan kısmın değer artışı kazancı olarak beyan edilmesi gerektiği tabiidir.” (E-84098128-120[80-2021/6]-130590)

6- “söz konusu gayrimenkul, anlaşmalı boşanmanın gerçekleştiği Balıkesir 2. Aile Mahkemesinin Esas No: …, Karar No: … sayılı kararına esas teşkil eden anlaşma protokolüne istinaden tarafınıza devredildiğinden, yapılan bu devir ivazlı intikal sayılmakta olup, gayrimenkulün 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine istinaden anılan mahkeme kararı tarihinden itibaren beş yıllık süre içerisinde satılması halinde, satıştan elde edilecek kazancın ilgili yıl için belirlenen istisna tutarını aşan kısmı değer artışı kazancı olarak değerlendirilerek tarafınızca beyan edilecektir.

Öte yandan, her ne kadar devre konu gayrimenkulün tapuda sıfır bedelle tarafınıza satışının yapıldığı anlaşılsa da söz konusu gayrimenkulün eşiniz adına kayıtlı olduğu dönemde bu gayrimenkule ait tüm kredi ödemelerinin tarafınızca yapıldığı belirtilmektedir. Bu bağlamda, tarafınıza devri yapılan söz konusu gayrimenkule ait devir tarihinden önce yapılan tüm ödemelerin (kredi ödemeleri dahil) tarafınızca yapıldığının tevsik edilmesi durumunda, yapılan bu ödemeler taşınmazın maliyetini oluşturacak olup, 2019 takvim yılının Aralık ayında tapuda devraldığınız gayrimenkulün iktisap bedeli, konutun elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Türkiye İstatistik Kurumunca belirlenen üretici fiyat endeksindeki artış oranının %10 veya üzerinde olması şartıyla endeksleme yapılmak suretiyle artırılarak tespit edilecektir.

Bununla birlikte, satışa konu olacak gayrimenkulün iktisabında kullanıldığının tevsiki şartıyla, kullanılan konut kredi faizlerine ilişkin ödemelerin, başkaca bir gelirinizden dolayı indirim konusu yapılmamış olması kaydıyla herhangi bir endeksleme yapılmaksızın konutun maliyet bedeline eklenebileceği tabiidir.
Ancak, devir tarihinden önceki ödemeler için tarafınızca tevsik edici belge ibraz edilememesi durumunda 193 sayılı Kanunun Mükerrer 81’inci maddesi hükmüne istinaden maliyet bedeli yerine, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel alış bedeli olarak dikkate alınacaktır.” (46480499-120[2020/1732]-55351)

7- “şehir içi servis taşımacılığı faaliyeti nedeniyle gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olmanız ve servis taşımacılığı kartınızın işletme aktifine kayıtlı olması dolayısıyla, tarafınızca servis taşımacılığı faaliyetinde kullanılan …… plakalı araca ait servis taşımacılığı kartının devir işleminden elde ettiğiniz kazancın ticari kazancınıza dahil edilerek beyan edilmesi ve ticari kazanç hükümleri kapsamında vergilendirilmesi gerekmekte olup, Mezkur Kanunun mükerrer 80’inci maddesinde belirtilen değer artışı kazancı istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.” (62030549-120[37-2020/172]-E.934642)

8- “Ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması, böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.
Gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

KAYNAKLAR

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
08.03.2019 Tarihli 84974990-130[KDV4-H-1-2018/48]-E.77067 Sayılı Özelge
28.03.2023 Tarihli 37538499-120[80/2019-1]-7794 Sayılı Özelge
15.08.2022 Tarihli E-85550353-120.01.02.05[2021]-27482 Sayılı Özelge
28.04.2022 Tarihli E-62030549-120-474397 Sayılı Özelge
10.03.2022 Tarihli E-84098128-120[80-2021/6]-130590 Sayılı Özelge
08.06.2021 Tarihli 46480499-120[2020/1732]-55351 Sayılı Özelge
15.12.2020 Tarihli 62030549-120[37-2020/172]-E.934642 Sayılı Özelge
23.08.2019 Tarihli 96620903-120-E.101608 Sayılı Özelge
*ivaz: Ödün, Edim, Karşılık (Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük)

İşbu yukarıda yer alan metnin (makale, görüş, sirküler, bülten, yorum vb. hangi ad ile tanımlandığının bir önemi olmaksızın) yasal olarak herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayıp, bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. İşbu metnin tek yasal dayanak olarak kullanılması sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle doğmuş / doğabilecek zararlardan yazar / yazarların hukuki bir sorumluluğu bulunmamaktadır.