Şahsi Aracını İşverene Kiraya Veren Kişi Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi Vermeli Mi?

İşletmeler faaliyetleri için ihtiyaç duydukları araçları ya satın alır ya da araç kiralaması ile temin ederler. Kiralama yoluna gidildiğinde aracı kiraya veren kimi zaman araç kiralama şirketi olurken kimi zaman ise işletme personelli olabilmektedir. Satın alınan araçların maliyetleri amortisman yöntemiyle gider yazılırken kiralanan araçların ise kiralama bedellerinin gider yazılabilmesi mümkündür.

Peki, personelin elde ettiği kira gelirini yıllık gelir vergisi beyanı ile beyan etmesi gerekir mi? Eğer personelin; 2021’de elde edeceği araç kira geliri 53.000 TL’yi aşar ise beyanname vermesi gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 70’inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı” olarak ifade edilmekte olup bu gelirler belirli koşullarda gelir vergisine tabi tutulmaktadır.

GVK 70’inci maddeye göre, kira gelirine konu mal ve haklar şunlardır;

1.Arazi, bina (Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dâhildir), maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;
2.Voli mahalleri ve dalyanlar;
3.Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri;
4.Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar;
5.Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı (İhtira beratının mucitleri veya kanunî mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.), alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar (Bu hakların kullanılması için gerekli malzeme ve teçhizat bedelleri de gayrimenkul sermaye iradı sayılır.);
6.Telif hakları (bu hakların, müellifleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır);
7.Gemi ve gemi payları (Motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaz) ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları;
8.Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri.

Mezkûr Kanunun 72’nci maddesinde “Gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılat, 70’inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarıdır. Ayın olarak tahsil edilen kiralar, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrilir.

Gelecek yıllara ait olup peşin tahsil olunan kiralar, ilgili bulundukları yılların hasılatı sayılır.

Yabancı parasıyla yapılan ödemeler, ödeme gününün borsa rayici ile borsada rayici yoksa Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek kur üzerinden Türk parasına çevrilir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Örneğin; 2021, 2022 ve 2023 yılları kira gelirleri topluca 2021 yılında tahsil edilirse, her yıla ait kira bedeli ilgili yılın geliri sayılır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 86’ncı maddesinde “aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dâhil edilmez” hükmü yer almaktadır.
1. Tam mükellefiyette;
a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, bu Kanunun 75’inci maddesinin (15)* ve (16)** numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,
b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dâhil),
c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,
d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (317 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2022 yılı için 3.800 TL) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.”
Görüldüğü üzere GVK 86/1-c’de belirtildiği gibi bütün gelir unsurları (ücretler hariç) toplama dâhil edilecek ve toplamda 2021 yılı için 53.000 TL’lik sınırın aşılması halinde, tevkifata tabi tutulmuş menkul ve gayrimenkul sermaye iratları beyannameye dâhil edilecektir. Ücretler diğer gelir unsurlarından bağımsız olarak değerlendirmeye tabi tutulmasına karşın, birden sonraki işverenlerden elde edilen ücretlerin toplamının 53.000 TL’yi aşması halinde tevkifata tabi tutulan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları tutarı ne olursa olsun yıllık beyannameye dâhil edilmesi gerekmektedir.

Örnek 1***: Mükellef Ahmet Bey’in 2021 yılında elde ettiği gelirlere ilişkin bilgileri aşağıdaki gibidir.
1.İşveren Ücret Geliri = 110.000 TL
2.İşveren Ücret Geliri = 95.000 TL
Mükellef iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmekte olup, ücretlerin tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunmaktadır. Ödevli, yıl içinde en fazla ücret aldığı işvereni aracılığıyla asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanmıştır.
İkinci işverenden elde edilen ücret gelirinin beyan sınırını aşıp aşmadığının tespiti için; elde edilen 95.000 TL’lik ücret gelirinden bu gelire isabet eden %14 sigorta primi ve %1 işsizlik sigortası primi toplamı olan %15 oranı çıkarılacaktır.
Buna göre, 95.000 – (95.000 X %15) = 80.750 TL’dir. Birden sonraki işverenden alınan ücret 2021 yılı için 53.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için, birinci ve ikinci işverenden alınan toplam (110.000 + 95.000) 205.000 TL ücret tutarının tamamı beyan edilecektir.

* Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14’üncü maddesi uyarınca, taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç binek otomobiller için ödenen vergiler gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmemektedir.
** Önceki hesap dönemlerinde iktisap edilmiş binek otomobiller için 2020 hesap dönemine isabet eden faiz giderleridir. Mükellef kurum tarafından bu kapsamda yapılan faiz giderleri tercihen doğrudan gider yazılmıştır.”
Ayrıca 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30/d kapsamında “Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi” aylık beyan edilen KDV beyannamesinde indirim konusu yapılamayacaktır.
Görüldüğü gibi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde hem de 311 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin ilgili hükümlerinde “faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç” ifadeleri yer almakta olup bu kapsamda olan binek otomobiller %70-%30 gider kısıtlamasına tabi değildir.

Örnek 2: Mükellef Ahmet Bey, 2021 yılında iki işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri, kiraya verdiği aracından dolayı araç kira geliri elde etmiştir. Mükellefin gelirleri aşağıdaki gibidir.
1.İşveren Ücret Geliri: 100.000 TL
2.İşveren Ücret Geliri: 15.000 TL
Araç Kira Geliri (Brüt): 24.000 TL
Tevkif yoluyla vergilendirilmiş birinci işveren hariç; ikinci işverenden alınan ücret tutarı olan 15.000 TL, 2021 yılı için beyan sınırı olan 53.000 TL’yi aşmadığından ücret gelirleri beyan edilmeyecektir. (Burada dikkate alınan 100.000 ve 15.000 TL tutarlı ücret gelirlerinden %14 sigorta primi ve %1 işsizlik sigortası primi toplamı olan %15 düşülmüş varsayılmıştır.
Örnek 1’e bakınız.) Tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş araç kira geliri olan 24.000 TL ise 53.000 TL’Iik beyan sınırını aşmadığından yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Eğer ki araç kira geliri 53.000 TL’yi aşar ise beyan edilmelidi

Örnek 3: Mükellef Ahmet Bey, 2021 yılında iki işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri, kiraya verdiği aracından dolayı araç kira geliri ve banka vadeli hesaptan tevkif yoluyla vergilendirilmiş mevduat faizi elde etmiştir.
Mükellefin gelirleri aşağıdaki gibidir.
1.İşveren Ücret Geliri: 100.000 TL
2.İşveren Ücret Geliri: 15.000 TL
Araç Kira Geliri (Brüt): 24.000 TL
Banka Mevduat Faizi: 29.005 TL
Bu durumda Ahmet Bey araç kira geliri toplamı ile faiz geliri toplamı 53.000 TL’yi aştığı için ücretler hariç bu iki gelir unsurunu yıllık beyannamede beyan etmesi gerekmektedir.

Örnek 4: Mükellef Ahmet Bey, 2021 yılında iki işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri, kiraya verdiği aracından dolayı araç kira geliri ve banka vadeli hesaptan tevkif yoluyla vergilendirilmiş mevduat faizi elde etmiştir.
Mükellefin gelirleri aşağıdaki gibidir.
1.İşveren Ücret Geliri: 120.000 TL
2.İşveren Ücret Geliri: 53.100 TL
Araç Kira Geliri (Brüt): 24.000 TL
Banka Mevduat Faizi: 10.000 TL
Ahmet Bey 2021 yılında ikinci işverenden elde ettiği ücret geliri 53.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için hem ücret hem de diğer gelir unsurlarının tutarı ne olursa olsun bu gelirleri yıllık beyanname ile beyan etmesi gerekecektir.

KAYNAKLAR ve NOTLAR

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
* “Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından;”
a) On yıldan az süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları,
b) On yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları.”
** “Bireysel emeklilik sisteminden;
a) On yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil.),
b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil.),
c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil.).”
(6327 sayılı kanunun 6.maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük 29.08.2012) “Bu maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinde yer alan irat tutarı; varsa fesih ve iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar indirilerek bulunur. Aynı fıkranın (16) numaralı bendinde yer alan irat tutarı; hak kazanılan Devlet katkısı ve getirileri dâhil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet katkısının hak edilen kısmı indirilerek bulunur.”
Yukarıda yazılı iratlar, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı bulunduğu takdirde, ticari kazancın tespitinde nazara alınır.”
*** Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı Şubat / 2022 Yayın No: 424 Ücret Geliri Elde Edenler İçin Vergi Rehber

İşbu yukarıda yer alan metnin (makale, görüş, sirküler, bülten, yorum vb. hangi ad ile tanımlandığının bir önemi olmaksızın) yasal olarak herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayıp, bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. İşbu metnin tek yasal dayanak olarak kullanılması sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle doğmuş / doğabilecek zararlardan yazar / yazarların hukuki bir sorumluluğu bulunmamaktadır.